Sonunda! İkinci kez Boy Uzatma Ameliyatı Oldum


“İnsan, tekrar yücelmesi için kendini yeni baştan inşa etmek zorundadır. Ve bu yenileşmeyi ızdırap çekmeden yapamaz. Çünkü o hem mermerdir, hem de heykeltraş. Hakiki biçimini yeniden kazanmak için, büyük çekiç darbelerini kendi maddesine indirerek kıvılcımlar çıkaracaktır.”

İnsan Denen Meçhul, Alexis Carrel

Bu sözü az önce okudum ve hoşuma gitti, paylaşmak istedim. Tam da buna inanmaya ihtiyacımız var. Değişim istiyorsak, tünelin ucunda ışığı görmek istiyorsak ızdırabına da katlanmak zorundayız.

Detaylara inmeden önce belirtmek isterim ki; bunun uzatma ameliyatı olmak isteyenler, olanlar veya ne olduğunu merak edenler için fotoğraf, video ve röntgenlerle zenginleştirilmiş kapsamlı bir yol gösterici olmasını umuyorum. 160 cm lerin başından 170 cm lere tırmanışım ve bu yolculuğun zorlukları, keşfedebildiğim çözüm yolları üzerinde duracağım.

Aynı zamanda belirtmem gerekir ki ben boy uzatma ameliyatı hasta danışmanlık firmalarından biri olan boydanismani şirketinde koordinatörüm. 

Bu yazıyı ise koordinatör kimliğimden sıyrılıp hasta kimliğimle kaleme alıyorum. Ayrıca hem ikinci ameliyatım olmasından kaynaklanan hem de sürecini izlediğim yüzlerce hasta, çalışmalarına şahit olduğum 10’dan fazla doktor tecrübemin ışığında faydalı olmasını temenni ediyorum.

İlk olarak 10-12 gün kadar önce çektiğim röntgen sonucumu paylaşmak istiyorum.

Ayrıca bu röntgenden de birkaç gün önce çektiim egzersiz videosunu da aklıma gelmişken ekleyeyim. Biraz karışık oluyor kusura bakmayın 🙂

Bu belki biraz garip; benim asıl lisans alanım psikolojik danışmanlık. Fakat buna rağmen kendi psikolojimi bir türlü kısa boyumla mutlu yaşamaya alıştıramadım. ne 15 yaşımda ergenlerin uzadığını görüp üzüldüğümde ne de 23 yaşımda devlet görevi için resmi olarak atandığımda bu takıntıdan kurtulamadım. Bilinen ve internette olan her saçma uzatma yöntemini de denedim ki sanırım sadece onları anlatmak farklı bir kitabın konusu olmaya yeterli olur.

ilk ameliyatımı, artık boyumun uzamasının ameliyattan başka çare olmadığına artık emin olduğum 24 yaşında oldum. Fakat ben iğneden bile korkuyordum. Bacağıma giren 12 çiviyi bir yıl kadar nasıl taşıyabilecektim. Ayrıca o dönemde bu ameliyatlar Türkiye’de çok yeniydi ve bilinen vaka sayısı çok çok azdı.  Normal şartlarda bu endişelerimin bana geri adım attırması gerekirken ben aşkından gözü kararmış bir aşık gibi ilk fırsata balıklama daldım.

Ne kadar zorlu günler olduğunu anlatamam. üstelik çok uzun sürmüştü. Holyfix methodu. yani ilizarov gibi düşünün sadece daha kibar bir cihaz. Kemiklerim 5. aydan sonra garip bir şekilde kaynamamaya karar verdi ve tam 15 ay 12 gün o cihazla her gün yatıp kalktım.. bacağımda 12 çivi ile penguen gibi yürüyerek ve başkalarının varlığına muhtaç bir şekilde yaşıyordum. üstelik femurdan ameliyat olmuştum. bilenler bilir; ağrı daha fazla ve hareket kısıtlılığı çok daha az. bu süre boyunca kesinlikle yan tarafıma yatamadım. Vücudumun arka kısımları ilk aylarda epey zarar gördü.

İlk ameliyatıma bu gözle baktığım için başkalarına tavsiye konusunda çekimserim. bunu ancak benim o zamanlar olduğum gibi normal hayata dönmek için başka hiçbir çaresinin olmadığını düşünenlere ve uzun zaman(en az iki yıl) bundan kurtulamayanlara önerebilirim.

Ama şuan bile anlayamadığım bir şekilde o zamanlar tek bir gün bile pişmanlık duymadım. artık nasıl bir takıntı yaptıysam her gün güzel günlerin geleceği hayali ile sabrediyordum. 6 cm için 15 ay 12 gün. Şuan kulağa pek karlı bir sonuç gibi gelmese de o zamanın şartlarında başka çarem olmadığına inanıyordum. Bizde bir deyiş var: Allah dağına göre kar verir. Sanırım o zamanlar da var olan duruma göre psikolojimi ayarlıyordum.

Her şeye rağmen zaman geçmiş ve cihazlarım çıkmıştı. artık, senin boyun mu uzamış farklı görünüyorsun, cümlelerini duyduğum ve kötü günlerin tesellisini aldığım günlere kavuşmuştum. Sanırım bu biraz da uzun süren tarifsiz zorluklardan kurtulmanın verdiği bir rahatlıktan da kaynaklanıyordu. artık güneşi gördüğümde kollarımı açıp ayakta durabilmekten bile haz duyuyordum. 

-Uzatma işlemini ise aşağıdaki gibi yapıyorum.(Aralara fırsat buldukça video, fotoğraf ve röntgen eklemeye çalışıyorum)-

Herşey iyiye doğru gidiyordu fakat ben yine de daha önce giydiğim gizli topuklu ayakkabı alışkanlığımdan vazgeçemedim. takıntımın eskiye kıyasla 10 üzerinden 10 puandan 3-4 e indiğini hissediyordum fakat bu konuda bir hata yaptım. Çünkü bir kez alıştıktan sonra gizli topuklu ayakkabıları çıkarmak hiç de kolay değil. o ayakkabılarla elde ettiğiniz yüksekliği özümsüyorsunuz ve ayakkabıları çıkardığınızda gereksiz bir takıntı yapmaya başlıyorsunuz. Yine de söylemeliyim ki önceden bu ayakkabılarla bile kendimi kısa hissederdim. artık ayakkabıları giydiğimde gerçekten normalmişim gibi hissederdim. Önceden boy konusu açıldığında terlemeye başlar ve o an ortamda en çok espiriyi yapan ben olsam dahi buz kesilirdim. Fakat bu ameliyat ve ayakkabıların da desteği ile bazen öğrencilerime hedef belirlerken gerçekçi olmalarını ve aşırı kısaysanız basketbolcu olmanın pek de akıllıca bir çözüm olamayacağı gibi örnekler bile veriyordum.

Tabii yine de sanırım hem o ayakkabıların etkisi hem de bir erkek için 170 üstünün güvenli sular olduğunu düşünmemden dolayı adım adım ikinci ameliyata doğru da ilerliyordum.

İlk ameliyatımın ardından 5 yıl geçti. bugün 34. günüm. İkinci Boy uzatma ameliyatımı oldum. 3 cm i biraz geçmiş olmalıyım. bugün doktorumun asistanı ile röntgen çekmeye ve gerçek sonucu kontrol etmeye gideceğiz.

….

Yeni bir sabaha uyandım. 35. gün. Yazıya başlamadan önce aşil tendonu esnetme egzersizleri ve ardından 0.25 mm’lik uzatmamı yaptım. Her 6 saatte bir, daha uzun boylu birisi oluyorum. Sanırım bir ergenden bile daha hızlı uzuyorum. Tabii süreç içinde açıkçası bunun keyfini sürdüğüm pek söylenemez. bilirsiniz her zaman önce sağlık gelir. Özellikle gerginliğe bağlı ağrılarım artmaya başladı. 4-5 cm den sonra karşılaşmayı umuyordum ama beni gafil avladılar. 3 cm’i henüz geçmiş olmama rağmen özellikle sol bacağımda yürürken topuklarım yavaş yavaş havaya kalkmaya başladı. İyice anladım ki ameliyat öncesi -eğer 3-4 cm den fazla istiyorsanız- bacağınızı iyice esnetmeniz gerekiyor. ve bu egzersizleri yaparken aşil tendonunun iyice esnediğinden emin olmalıyız. Bunu zamanında yapsaydım sanırım son 3-4 gece daha rahat uyuyabilirdim.

Aşağıdaki yürüme videom ise biraz eski. Sanırım ameliyattan 1-2 hafta sonra çekmiştim.

Fizik tedavi desteği almanızı şiddetle tavsiye ederim. Bunu online olarak yapsanız bile faydasını görürsünüz. Veya vaktinizi film izleyip oyun oynayarak geçirmek yerine egzersiz videoları dahi izlemek o gün daha fazla egzersiz yapmanızı sağlıyor. Aynı şekilde sürecinizi başkaları ile paylaşmak, deneyimlerinizi aktarmak da daha verimli egzersiz yapmanızı sağlayabilir. Örneğin ben; paylaşmak için video çekerken her zamankinden daha hızlıyım. Aşağıda egzersiz örneklerimden birini izleyebilirsiniz. Video çekilmediğim zamanlar sanırım aynı performansın yarısını dahi sergileyemiyorum.

Bu yürüme videolarım için de geçerli. Bilirsiniz paylaşmak, vermek sizden birşey eksiltmek yerine aslında daha fazla şey getirir. Aşağıdaki yürüme videomda da normal yürüdüğümden daha iyi yürüdüğümü söyleyebilirim. Ben ayrıca müzik dinlemeyi de sevdiğim için müzik eşliğinde yürümek daha fazla verim almamı sağlıyor.

Dün gün içinde epey ağrılarım vardı. Bu ağrılar daha çok gerginlikten kaynaklanıyordu. Dün röntgen çektikten sonra doktor ve asistanı bana egzersizle bunu aşabileceğimi söylediler. Açıkçası bir çok hastanın da düşündüğü gibi; doktorlar bizim halimizden pek anlamıyor, bu çiviler ona değil bana girdi, şuan ağrılarım var ve egzersiz yapacak halim yok, diye akşama kadar kara kara düşünüp durdum. Sonunda ağrılarımın benden daha inatçı olduğuna karar verdikten ve bu şekilde sadece kendimi kandırdığımı farkettikten sonra müzik eşliğinde germe egzersizleri yaptım ve ağrıya rağmen kalkıp walker ve ardından koltuk değnekleri ile yürüdüm. 10-15 dk sonra ağrılarımın azaldığını fark etmeye başladım. Çünkü kan akışım hızlanmıştı ve esnetme egzersizleri sonrası bacağıma ihtiyacı olan şeyi vermiştim. Demek istediğim şu: Ya karanlığa küfredersiniz veya ışığa yürürsünüz. Dün ben de karanlıkta kaybolmak yerine mücadele edip çözüm odaklı davrandığım için karşılığını aldım.

Ayrıca günde 4 sefer(4×0.25 mm) yapmak yerine 3 sefer yapmayı planlıyorum. Böylelikle biraz zaman kaybedecek olsam da bunun daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Egzersizlerimi de daha fazla yapabilirsem hedeflediğim boya daha sağlıklı ulaşabilirim.

Söylemem gerekir ki: birçok hasta uzatma miktarı ve sınırı konusunda kontrol dışına çıkabiliyor. Bunu çok fazla hastada gördüm. Doktoru, 7 cm’e geldiğinde uzatmayı durdur, dediği halde 1-2 cm ekstradan birşey olmaz, o kadar para ve emek verdim 1-2 cm daha uzamalıyım, gibi düşüncelerle kural dışına çıkıyorlar. O hastalar normalde cihaz çıktıktan sonra 1 ayda günlük hayatlarına dönebilecekken 6 ayda toparlanamayabiliyorlar. Daha sonra yaptıkları tek şey doktorlarına kızmak, kaderlerini suçlamak ve sonuçlarına katlanmak oluyor. Bu çocuk oyuncağı değil. Sınırlarımız ve görevlerimiz olduğunun farkında olmalıyız ve her işi uzmanına-bu durumda doktorumuza- bırakmamız gerekiyor.

Eklemem gerekir ki bazı doktorların da hastaların ısrarına dayanamayıp tamam 2 cm daha fazla yap dediklerine şahit oluyorum. O doktorlar egzersizlerle bunu desteklemeyi de öneriyorlar fakat bu büyük bir risk ve genelde sonuç aylarca kas ve sinirlerde oluşan zedelenmeyi telafi etmekle geçiyor. Geç kaynayan kemiklerden de söz etmeliyim. 

Bütün bunlarla uğraşmak yerine sınırları bilmek, fazlasına göz dikmemek ve sonuca razı olmakta fayda var. Fakat bazı hastalar ısrarla ben şu kadar uzadım veya bazı doktorlar da benim hastam şu kadar uzadı demeyi seviyorlar. Bilirsiniz; Hiç kimse sağlıklı bacakları, sonunda havalı yürüyemeyeceği uzun bacaklara değişmez. Eğer ameliyat olacaksanız veya uzatma sürecindeyseniz sınırlarınız konusunda emin olmanız gerekiyor. Ben de o yüzden hiç zorlamayı düşünmüyorum. 5 cm’e ulaştıktan sonra kas ve sinirlerimi ve de kemik kaynamamı doktorumla birlikte analiz ettikten sonra bana izin verilen miktar kadar devam etmeyi planlıyorum. 6 veya 6.5 yeterli olabilir.

Egzersizlerden bu kadar söz ettikten sonra eğer bacağınızda bir external fiksatör varsa veya ileride olmayı planlıyorsanız pansuman yapmanın öneminden bahsetmeden geçemeyiz. Enfeksiyon bulaştıktan sonra, keşke her saat başı pansuman yapsaydım, diyeceksiniz. O yüzden normalde 2-3 günde bir yapmanız gereken pansumanı kesinlikle ihmal etmeyin. Özellikle ilk ameliyatımda enfeksiyonla epey mücadele ettim. Ağrılarım çok daha fazlaydı, sanki birisi çivi dibiminde ateş yakıyordu. Hareket etmek istemiyordum. enfeksiyon aynı zamanda kemik kaynamamı da epey yavaşlatmıştı. Şişlik ve kızarıklık da vardı. Yani bütün bunlar bana ikinci ameliyatımda çok daha dikkatli olmayı öğretti. Sanırım bu biraz da yöntemle alakalı. ilk ameliyatım holyfix yöntemi ve çok uzun sürdüğü için bir yerden sonra pek de dikkatli olmuyorsunuz. Sinemaya, bilardoya vb gittiğimi hatırlıyorum. bunların ardından da pansumanıma çok da dikkat etmezdim. Şimdi ise en ufak akıntıda bölgeyi batikonla güzelce temizleyip kapatıyorum. Akıntı olmadığında da en az 2-3 günde bir o bölgeye pansuman yapıyorum. Bilirsiniz söz konusu sağlık olduğunda yapabileceğiniz en faydalı şey tedbir almaktır. Hastanenin ilk günlerinde doktorun asistanı bana nasıl pansuman yapacağımı detaylı olarak gösterdi ve bunu videoya aldık. Umarım bu öneriler ve aşağıdaki video birçok kişinin daha dikkatli olmasına vesile olur.

  1. gün

Bu yazıyı gece saatlerinde yazıyorum. Eminim benim gibi bir çok uzatma hastası gece kesintisiz uyuyabilmeyi özlemiştir. Alt bacaktan uzatma ameliyatı olduğunuzdan özellikle 3-4 cm’den sonra gerginliğe bağlı ağrılar artıyor ve bu da uykularınızın daha çok bölünmesine neden oluyor. 

4 cm e epey yaklaşmış olmalıyım. İlk ameliyatımda 4 cm e geldiğimde baya heyecanlıydım. 24 yaşında uzamak güzel bir duyguydu. Şimdi ise artık belki de sonucu bildiğim için ilk heyecanım yok. sanırım eskisi kadar takıntım olmadığı için heyecanım epey azaldı. Bir an önce 5-6 cm lere gelip uzatmayı durdurmak ve cihazın çıkmasını istiyorum. Neyseki her geçen gün bu mutlu sona doğru ilerliyorum.

Zamanımı nasıl geçirdiğime gelince; işlerimi eskisi kadar verimli olmasa da home office olarak yapıyorum. Şimdiye kadar bir kitap bitirdim ve diğer 2 kitaba da devam ediyorum. Takip ettiğim sitelerden de ilgimi çeken makaleler okuyorum. Ayrıca ingilizcemi geliştirmek ve biraz da vakit geçsin diye yabancı bir diziye de başladım. Ara ara bazı strateji oyunları da oynuyorum. bir de bu günlük..

Günlüğü çok uzatmak istemiyorum zira iyileştikten sonra da yazmayı ve sürecimin nereye doğru gittiğini paylaşmayı planlıyorum. Her gün yazarsam sanırım bunu kitap haline dönüştürmek daha mantıklı olabilir 🙂 Bir ara kısaların maruz kaldığı durumlarla alakalı içinde psikolojik analizlerin de olduğu  bir kitap yazmayı planlıyordum. Sanırım biraz da tembellikten dolayı erteledikçe erteliyorum.

Gün içinde daha fazla yürüyorum. Çünkü her geçen gün özellike sol bacağımda gerginlik artıyor. topuklarım yavaş yavaş yere değmemeye başladı ve havalanıyor. Daha fazla egzersiz ve yürüme ile aşil tendonumu esnetmeye çalışıyorum ve sanırım işe yarıyor. Çünkü egzersiz olmadan yürümeye çalıştığımda topuklarım havada olduğu için baya zorlanıyorum ama esnetme egzersizleri sonrasında ve evin içinde 15-20 dk’lık yürüyüş sonrası topuklarım yere değmeye başlıyor. Bunu günde 4-5 defa yapmaya çalışıyorum. Çünkü eğer iyi ve sağlıklı bir sonuç istiyorsam üzerime düşeni yapmam gerekir.

bir çok hastanın egzersizleri ihmal ettiğinini gördüm. ve buna rağmen 6-7 cm den fazla uzamak istiyorlar. Bunlar gerçekçi rakamlar değil. Tamam evet uzarsınız ama sağlıklı yürümeniz çok zor ve kemiklerde kaynama yavaş görülebilir. Hızlı bir iyileşme süreci için iyi bir egzersiz ve yürüme programı çıkarmalısınız.

Ben fizyoterapistle çalışmıyorum. Fakat size şiddetle tavsiye ederim. İlk ameliyatımda çok iyi bir fizyoterapiste gitmiştim. Buradan kendisine tekrar teşekkür ederim. Ondan öğrendiklerimi bu ameliyatta tekrarlıyorum. Ama bazen ne yapacağınızı bilseniz de bir profesyonelin desteği her zaman daha fazlasını yapmanızı sağlar ve yeni boyunuzla normal hayatınıza daha hızlı ve daha sağlıklı dönersiniz.

Bugün bir egzersiz videosu daha çekmeyi planlıyorum. Bilirsiniz planlarınızı yazmanız ve bunu başkalarıyla paylaşmanız o plana daha çok sadık olmanızı sağlar. O yüzden umarım o videoyu gün içinde en güzel şekilde çekip buraya yükleyebilirim. Yeni bazı hareketler denemek istiyorum. Önceki videolarımda temel hareketleri gösterdim fakat sıradaki egzersiz videosunu siz fizyoterapist veya doktorunuza danışmadan yapmayın lütfen.

(Videoyu ilerleyen günlerde youtube üzerinden yayınlayıp buradan da ayrıca paylaşacağım)

not: Yazının devamını günler ilerledikçe, gelişmeler yaşandıkça yazıp buraya da ekliyor olacağım.

دیدگاهتان را بنویسید

نشانی ایمیل شما منتشر نخواهد شد.